Rıdvan Turan: Seçimlerden sonra IMF’siz IMF gündeme gelecek
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Ekonomi ve Tarım Kurulu Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, partisinin genel merkezinde ekonomideki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Turan, savaş ve rant odaklı politikaların ormanlık alanları ve tabiat varlıklarını ne ölçüde riske attığının net olduğunu belirtti.
“HEDEFLERİN HİÇ BİRİ GERÇEKLEŞMEDİ”
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Turan, Türkiye’nin çok büyük bir krizin eşiğinde olduğunu, çok büyük bütçe açıkları verildiğini, cari açıkların hep rekor kırdığını belirtti. öngörülmüştü. İhracatın yıllık 500 milyar doları aşacağı ve işsizliğin yüzde 5 ve altına çekilerek işsizliği kalıcı olarak düşüreceği ve kademeli olarak enflasyonu düşüreceği iddia edildi. Bugün geldiğimiz noktada bu hedeflerin hiçbirine ulaşılmış değil” dedi.
‘DÖVİZ, MALİ VE BORÇ KRİZİ’
Turan, Türkiye’de her an yaşanabilecek döviz, mali ve mali kriz gibi faktörlerin ekonomideki temel yapısal sorunlar olduğunu söyledi. Turan, hükümetin mevcut krizden çıkmak için Merkez Bankası başkanını değiştirdiğini ve bunu uluslararası sermayeye sempatik görünmek için yaptığını dile getirdi. Turan, “Sorulması gereken temel soru; İki yıl üst üste ek bütçe yapılan bir ekonomi nasıl bir ekonomidir? Nasıl bir ekonomi olduğunu biliyoruz. “Bu, kamu maliyesi krizine adım adım yaklaşan bir ekonomidir” dedi.
‘PARA GİDERLERİ ARTACAK’
TBMM’den geçen ek bütçede deprem için 500 milyarlık ödenek öngörüldüğünü, kalan 600 milyar paranın nereye harcandığının netlik kazanmadığını söyleyen Turan, paranın bakanlıklar arasında bölündüğünü sürdürdü. Turan, “Yerel seçimler için bu maddelerden kaynak aktarılacağını, devletin militarist şeridi daha da güçlendireceğini, savaş harcamalarının artırılacağını, daha çok para harcanacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. TOMA ve batona yatırım yaptık.”
‘YÜKSEK ENFLASYON ALTINDA EZİLMEYE DEVAM’
Turan, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisini yükselttiğini ve enflasyondaki düşüşün 2025 sonrasına ertelendiğini söyledi. Yoksullar, emeğiyle geçinenler yüksek enflasyon altında ezilmeye devam edecek. Buna rağmen bu açıklamaları sanki tünelden çıkıyormuşuz ve kötü günler geride kalmış gibi pazarlayan siyasetçileri ve ekonomistleri kınıyorum” dedi.
‘IMF REÇETE AJANSA GELECEK’
Turan, bütçenin yüzde 55’inin KDV ve ÖTV’den karşılandığını, en yüksek gelir kümesine sahip kişilerin ödediği kurumlar vergisinin ise yüzde 14 civarında olduğunu belirterek, “Üstelik 994 milyar olduğu düşünülürse Türkiye’de 800 milyarlık bir vergi. 2023 bütçesi; bu vergi, sermayeden alınmayan vergiyi ifade eder. Sermayeden vergi almayan devlet ekmek, su, ilaç ve vahşet için halktan dolaylı olarak talep etmeye devam ediyor. Bu nedenle yerel seçimleri kazanmaya yönelik popülist politikalar orta vadede ağırlaşırken, diğer yandan halkın yoksulluğu had safhaya ulaşacak ve seçimlerden sonra IMF’siz bir IMF reçetesi gündeme gelecektir. . Bu nedenle bu vergideki adaletsizliğin giderilmesini savunuyoruz. Verginin yeni bir anlayışla toplanmasının asli değerde olduğunu ve üst gelir dilimini aşan bir servet ve kira vergisinin katı bir şekilde uygulanması gerektiğini her zaman söylüyoruz.”
‘GIDA ENFLASYONU ARTIK OLMADIĞI GİBİ YÜKSELECEKTİR’
Turan, şöyle devam etti: “Enflasyonu düşürmeye yönelik yaklaşımlar var, sınıfsal bir yaklaşım var ve bu sadece para ve maliye politikalarına devredilebilecek bir alan değil. HDP olarak; demokratik ekonomi programımızda Gelir ve servetin adil dağılımına dayalı, işsizliğin kalıcı olarak ortadan kaldırılacağı, kamu yatırımlarının ağırlıkta olduğu bir ekonomi politikasına ihtiyacımız var. Yeniden yaşanabilir bir fiyat rejimine yönelmek gerekiyor. Zorunlu mal fiyatlarının dondurulması, gıda, ısınma gibi aktif fiyat kontrollerinin yapılması gerekiyor. Başta güç olmak üzere kamu varlıkları yeniden kamulaştırılmalı, istihdam takviyeleri yapılmalı, yoksullara nakit desteği ve temel gelir güvencesi sağlanmalıdır. Tekel karşıtı düzenlemeler planlanarak enflasyon düşürülmelidir.
‘ÇÖZÜM DAYANIŞMA EKONOMİ VE KOOPERATİFLER’
Turan son olarak, “Türkiye’de özellikle bu yaz döneminde artan gıda fiyatları göz önüne alındığında piyasanın ve piyasanın yanacağını görmek mümkün. Dayanışma ekonomilerini örgütlemek ve kooperatifleri yaygınlaştırmak, demokratik ekonomi anlayışımızın temeli olacaktır. Bu kısır döngüde HDP ve Yeşil Sol Parti olarak Türkiye’nin halkımızın yanında olduğunu, her türlü dayanışmaya hazır olduğunu ve sermaye dostu, halk düşmanı bu politikaları hep birlikte yeneceğimizi belirtiyoruz.” (HABER MERKEZİ)